Zorla jubile yaptirilarak takimdan koparilmak istenince, her seyini alip kendiliginden futbolu biraktiginda da bizden biriydi. Hic bir zaman ayni sartlardaki 1979 yilinda Fenerbahce'ye giden Buyuk Mehmet (Ordek Mehmet) gibi olmayi aklina bile getirmemisti, ki bu onu dahada buyuk yapmisti taraftarin gozunde. Yasi tutanlar hatirlarlar Buyuk Mehmedi; jubile yapilmak istendiginde kimseye haber vermeden gidip Fenerbahce ile anlasmis, bir yil orada top oynadiktan sonra futboluda orada birakmisti. Bugun o zamani yasayan hic bir Galatasaray'li tarafindan Galatasaray'li olarak anilmaz Buyuk Mehmet, oysaki 4 yil sampiyonluk gormustu Galasaray'da Buyuk Mehmet ve butun bunlarin uzerine kalkip kendi kafasinca Fenerbahce'ye gitmisti, sevgili kankasi Cemil ile top oynamak icin. Bunca zafere ragmen Galatasaray'a gelip gecen bir futbolcu oldu bizim icin Buyuk Mehmet. Kaptan Bulent bunu bildigi icinmi bir yere gitmedi, yoksa baska takimda oynamayi gonlu elvermedigi icinmi bilinmez ama bizim icin en dogrusunu yapip futbolu orada noktaladi, yani Galatasaray'da.
Benim icin gozumde dahada buyudu, ta ki o melun maca kadar: Galatasaray'in Gerets ile kazandigi sampiyonluk yilinda Genclerbirligi hocasiyken Ankarada 2-1 yenilmisti Galatasaray, eski kaptaninin yeni takimina. Aslinda kendisi icin sevinmistim, cunku yerli yersiz bir suru kimse Bulent'in sacma sapan bir kadro cikartip Galatasaray'a yenilecegini dusunuyordu, oyle ya nede olsa eski takimina karsi oynayacakti yeni takimi. Aksine dahada hirsli oynadi Genclerbirligi o gun, tum kotu dusunceli insanlarin dusunceleri ters cevirdi Bulent, onurunu korumak icin boyle yapmasi gerekirdi zaten ve oda kendisine yakisani yapti.
Ama mac sonu beklenmedik bir goruntuyle karsilastim birden, Galatasaray'i yenmenin sevincini tuhaf bir kol isaretiyle kutladi Bulent Korkmaz. O kol benim kalbime girdi, maci kaybetmekten dahada agirdi o kol. Yillarca yaptigi onca savas, mucadele, akitilan ter damlalari buhar oldu gitti benim icin, oylesine uzuldumki sezon sonu son macta kazanilan sampiyonlukta bile fazlasiyla sevinemedim. Isterdimki o kol hareketini yapmasaydi Bulent, sampiyonlugu bile vermeye raziydim ben kendi adima, hazirdim degismeye sampiyonlukla. Ama olmadi, o kol oylecene kaldi bizim icimizde.
"He walks among us but he is not one of us"